25 Mayıs 2009 Pazartesi

bakkal şeysi..

Bakkal çocukluğun geçtiği önemli mekânlardan hakikâten..bakkal diye tanımlamazdık ama biz dükkanı..selami derdik.
dükkanın adı yaprak bakkal ama biz selami diyoruz..niye ¿ adamın adı selami..
bakkal defteri vardı bir de..
kötüce yazılmış sıfırlar..

ekmek, vim,bulaşık teli, helva filan yazardı..
selami önce kendi defterine yazar, sonra bizim küçük not defterine yazardı..
iki defter yani..demek kimse bakkala güvenmiyordu.
ibneymiş bizim selami..bak düşününce aklıma geldi şimdi..
ben bakkal olsam bozulurun yani..çift defter..

fakirlerin olurdu dicem ama mahallenin çoğunda vardı..
demek mahallemiz fakirdi.


evde yazdırmaya en çok ben utanırdım. ..niye bilmiyorum ama acayyip utanırdım.elime yumurtaları alır beklerdim..
önce paraları olanlar alışverişini yapsın diye.
senin başka bir şey var ¿ mı diye seslenirdi selami.
içim kıyılırdı..aha borcunu isticek şimdi diye..
ne gerilimdi ama ulan harbiden ibneymiş bizim selami..


bazen peder çağırırdı git selamiden bi tek ikibin al para isterse yazdır.
emir büyük yerden tabi..
yürürdük selamiye bi tekel ikibin derdim..
uzatırdı böyle imalı-imalı..
para nerde ulan gibisinden..yazcakmışsın selami abi derdim..
böyle bi olmaz gibisinden bakışlar altında oflaya poflaya defteri çıkarırdı..
tabi ben de bazen araya kendi ihtiyaçlarımı sıkıştırırdım..selami de kendi kafasına göre yazardı..
aslında o da mutluydu..pederde..bende..
ben araya 2-3 zavazingo sıkıştırmışım pilaçkadan nasıl olsa şeklinde..
peder trink para sallamıcam diye..
selami de iteledim 3-5 diye..

yazdırdıktan sonra selami dönüp babana söyle defter kabardı gibisinden laflar ederdi..
sonra küfür ederdim tabi..küfür doğarcığımı o zamanlarda baya geliştirmiştim..
o kalabalık ortamda rencide etti beni..
hem iteliyo hem de ofluyo pofluyo yazarken diye..
ne yani seloş kaçıyor muyuz ¿ evimiz belli yurdumuz belli..paran mı kalıcak bizde.

neyse yazdırma muhabbetini de geçtim..
her dönem bir moda çıkardı..
sporcu kağıtları vardı.stickerleri biriktirince forma,top mop verilenlerinden..
binbir umutla topardık ama hep eksik bir futbolcu kalırdı..selaminin kulakları çınlardı..
leblebi tozu, oralet, torpil, altına benzeyen sarı yuvarlak çukulota gold muydu neydi..
he birde renkli solucanlar vardı.beyaz maşası bütün heybeti ile dururdu..meybuz alacak para olsun kafi..mümkünse kolalı..kutu kola pahalı..

o tezgah varya o tezgah..zenginlik o tezgaha sahip olmak gibi gelirdi..
ilk gafti deneyimimiz de orda olmuştu..toplu şekilde hurraa çekiyorduk selamiye göt kadar
dükkanda kim ne koyarsa..genelde abuk sabuk şeyler koyardık..
cipsleri mıncık mıncık ederdik içinde bir şey var mı diye..yoksa almazdık yani..

mahallenin piçleri olarak çok şey afiklediğimiz için biz daha dükkana yaklaşmadan kaç paranız var diye bağırdı..
kimin parası varsa onun dükkana yanaşmasına izin verirdi..

Daha sonraları bi nevi çocukluktan sıyrılıp sahici piçlik dönemlerine girince münferit yazdırmaya gidiyordum selamiye..
yaz abi sen haftalığımı vericek babam paslaşırız vs vs..

hep de mırın kırın edip yazmamasına tav olurdum..
ama işimizi görüyordu yani mecburduk..
tersoyduk yapıcak bir şey yok yaz hesaba..

kaçan topumuzu kesme isteğin hiç bitmezdi selami.
en sonunda ayar olup kırmıştım camını.
geçenlerde azrailin peşine düşmüşsün.
toprağın bol olsun selami.
nasıl helallik alıcaz senden bilmiyorum..
gerçi yatacak yerin de yok ama..

şimdi bakıyorum da hepsi endüstriyelleşmeye karşı gelemeyip yavaş yavaş yok oluyorlar, belki de onların tadını çıkararak büyüyen son nesildik...
bu bakkal mevzusu ilginç bir mevzu yeni nesilin yaşıyamayacağı şeylerden biri..
onlar adına üzülüyorum..tansaşa migrosa gidip yaz hesaba diyemicekleri için..

nerden çıktı bu bakkal muhabbeti diyen olursa şurdan çıktı efendim, portmantonun altından ufak bir bakkal defteri çıktı..hüzünlendik tabiyatıyla..
margarin yazıyor,vim yazıyor, peynir, ekmek yazıyor..
nasi bir hüzünlenmekse..böyle işte..

28 Nisan 2009 Salı

su içerken sorulan sorulara kaşla-gözle cevap vermek abes midir ki ¿
sanki başka bi zaman yokmuş gibi sorulmayan sorularla su içerken karşılaştığımda evet, hayır, bilmem, belki gibi kelimelerin anlamlarını kaşla veya gözle belirtme çabası..
su içmeye ara versem ne anlatmaya çalışıyor bu acaba merakı ortadan kalkacak hâlbuki..
ama yok..su içmeye ara veremem o sıra..
cevabı kaşla ve gözle de olsa veririm.ilk önce kaşlarım oynamaya başlar..
karşımdaki anlar biraz..hmm öyle mi der..ve bu zaman da gözlerim devreye girer..ya öyle öyle dercesine kapanır..
öyle naif..öyle saçma..

27 Nisan 2009 Pazartesi

Bu evin camaşır makinesinde muhakkak 1'den fazla çorap teki kaybolur ve kanun geregi asla, kaybolan çoraplar birbirinin eşi değildir..
misal veriyorum..makineye 5 çift corap atılır, ama elimizde iki teki de aynı olan ancak 3 çift kalır.

eringenlikten çift çorabım kalmamış desem yeridir..
kuzum bugün ne yaptım biliyor musunuz ¿
giymeyi düşündüğüm çorabın diğer tekini bulamayınca, birbirinden farklı çoraplar giydim..

babamın yanına uğradım..çalışanlarla ayak üstü sohbet ettik falan..sürekli ayaktayım ama..
oturmuyorumki pantolon katlanıp çoraplar sırıtmasın diye..
çok acayip oldum gerçekten..
o anda vücuduma sanki kötü kedi şerafettin’in ruhu girdi..
''otursanaa'' diyen mayk'ın kelini ısırmamak için kendimi zor tutuyorum..


kasıntı yüzüme vurmuş resmen ''senin gelmişini geçmişini'' dese sırıtarak bakıyorum etrafa..
ifşa olmamak için oklava yutmuş gibi yürümek zorunda kaldım.

umarım kimsecikler farkına varmamıştır..^o)
yarın ilk işim herhangibi tuhafiyeye gidip 3-5 çift çorap almak olucak..
bir daha böyle hatalara düşmem.
"bu gece erken yatıp sabah erken uyanacağım." teorisi henüz kanıtlanamadığından yasa olamamıştır..bu yüzden geç saatlere kadar uyumadan durabilirim..
Yaz kendini yavaş yavaş gösterince haliyle halı saha maçlarını çoğalttık bu aralar..
artistlik yapmazsak olmaz tabi.
sükse yapayım derken ayak bileğimi kırıyodum az kalsın.
soluğu JFK'da almak gibi bir gaflette bulundum..
içeri girdiğimde kolu ve bacağı kırılan, bıçaklanan, araba çarpıp tüm vücudu kanlar içinde telaşla hastaneye gelen kazazedeleri ve onların bir umutla iyi haberlerini bekleyen dostlarını,ailelerini görünce kendi acımı unuttum vallahi.
içim karardı resmen anasını satiyim..
ilk önce kendime küfür ettim..
gereksiz, absürt, basit nedenlerden dolayı bazı şeylere şükretmeyip isyan etmemden dolayı..
o an kendimi onların yerine koydum..
zor gerçekten..Allah kimseyi hastanelere düşürmesin..
biz krem ve sargıyla kurtardık kendimizi..çok şükür önemli bişeyimiz yokmuş..

insanlar çok acımasız o yüzden..her kim olursa olsun..hayatta tek gerçek var o da aile..
ne sevgili, ne başkası..muhakkak bir gün çekip gidiyorlar..
hem de onlara en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda, ölümcül bir hastalığın tam ortasında, birdenbire..habersizce..

zaman akıp gidiyor kuzum.. ne yapıyoruz ¿
ailemizi, sevenlerimizi mutlu edebiliyoruz, eğer edebiliyorsak ne mutlu bize..
bi yanımız boş ama olsun be..buna da şükür..

en kısa zamanda bu ufak sakatlıktan iyileşerek takımdaki yerimi almak istiyorum..yeşil sahalardan uzzak kalamam..

23 Nisan 2009 Perşembe

Bugün biraz tembellik yapıp geç kalkayım dedim.
kapı ziliyle uyanıverdim!!kapıcı sandım ilk başta.
bi rahat yok mu bize bu evde.aha geldi yine su isticek diye mırın-kırın yaptım

ayar oluyorum kovaya su doldurmaya..bi ton para veriyoruz hâlbuki..
kendi suyunu kendi doldurup getir be kadın..
yanlış mıyım kuzum ¿
ufak yaşta öğrettiler bana delikten kimin geldiğini görüp kapıyı öyle açmayı..fakat eskisinden farklı artık..
artık sandalye koymuyordum delikten bakmak için.
her neyse bi baktım ki boy-boy çocuklar..trt ankara çocuk korosu edasında.
kapıyı açar açmaz hep birlikte ''biiiz geldiiiiiik'' sesi yankılandı apartman koridorunda..
hani bugün 23 nisan ya.
cin olmadan adam çarpıcaklar..
biz bunları şeker ve kurban bayramlarında yapardık.
23 nisan'da yapılanı da ilk defa görüyorum.ilginç yani..şaşırmamak içten değil..
hani yok ki evde şeker, kandırasın..
fakat bizde tersoyuz..gel de anlat derdini..
kattiyyen de birşeyler koparmadan gitmezler..
kendimden biliyorum en azından..
bozukluklar vardı onları verdim..kuran çarpsın başka da yok ulan param dedim.
bi damardan girdim.
çıkartıp ceplerindeki paraları vericeklerdi yani..
eyvallah abi dediler ve gittiler..
ayakkabımın tekini alt dairelerden birinin kapısının önüne bırakmışlar..
harbi piçsiniz kuzum :)
yine de bu çocuklara birileri hangi bayramlarda bu eylem yapılır öğretsin!!

sonra düşündüm..
bir zamanlar aynı şeyleri biz de yapardık.
açıkçası çok utanırdım..eşlik ederdim arkadaşlara sadece.
kapı ziline basıp arka taraflarda bekleyenlerlendim..
suratım asık bi şekilde.
para vermeyene ne küfür ederdik..
şeker verirlerse de en kalitelisini seçerdik.
paraya nazaran kötünün iyisi sayardık..
poşet poşet toplanan şekerleri yarı fiyatına bakkala satardık.
elde edilen kazançla patlayıcı maddeler alır..
mahalleyi havaya uçurmaya kalkardık.
acayiip duygulandım..
seneler ne çabuk geçiyor..
dolmuşta da bana geçen gözlüklü, temiz kalpli, naif ve iyi aile çocuğuna benzeyen kızan yerini verdi..
genel de okul 1.si falan olur bu modeller.
küfür edesim geldi absürtçe..
ayağım ağrıyodu ama topallar gibiydim.
ondandır dimi ondandır..
bak ağlarım ha.

19 Nisan 2009 Pazar

Bugün hafta sonumuzu boş geçmeyelim, bi yerlere gidip eğlenir hem de zaman geçiririz diye düşündük kankym taner ve vahap amcayla..
vahap amca kafa dengi..muhabbeti de çabası..çok erken yaşta hayatın zorluklarını yaşamış ve kavramış biri..

whatever, bakırköyü karar kıldık..mevsim normallerine göre giyindim..
ulan dışarı çıktım ki yaz gelmiş kuzum..
tekrar evin yolunu tutup üstümü değiştirip ince elbiseler giyindim.

benim bi arkadaşım var biliyor musunuuuuuuuz ¿
hava kapalı olur..kalınca giyinir çıkar dışarı..
akabinde güneş açıverir.
hava açık olur.. aldanıp bu seferde incece giyinir..
yağmur yağar..cart curt..
etraftaki insanlar tarafından ister istemez gözler hep üstünde olur.
amele muammelesi yaparlar..öyle işte..
(kendim için değil kuzum bi arkadaşım için söylüyorum ne üsteliyosun..!!)

mevsim olarak olmasa da harbiden hatunlara yaz gelmiş..
en azından bakırköy'de :)
ellerinde goldenleriyle gezenler, bi kenarda dondurmalarını yiyenler, sahilde oltalarıyla balık tutmaya çalışanlar..fakat bi balık bile yakalayamayanlar...
bir yanda ise yeşilliklerin arasında feysbuk için foto çekme derdinde olanlar..
az çok tahmin ettiğinizi umuyorum hitap ettiğim kesimleri..
ağızlarında sakızı cak cak cak sallayan..''r'' harfini üstüne basarak söyleyen(gelmiyorrrrrrrum) tahminen ''kafe lattee'' manyağı olup aynı zamanda msnde,feysbukta ''kujum, ajqoo,zaaaaa''ağızı takılanlar..
dudakları büzüp tek ayakları havada foto çekiliyorlardı onları izledim biraz.
''kızııım akşam atıyosun banaa bunları tamam muuı, comment bekliyorrrrum ona göre..''
tarzı diyaloglar..

bi mekâna girdik..freddy mercury edasında bi adam karşıladı bizi hoşgeldiniz diye.etrafa bakınıverdim..tam karşımda oturan kız bir yandan gözümün içine bakıyor bir yandan ise çocuğun pipisini tutuyordu..ben utandım kızda hiç bi üslup değişikliği yok..sağıma, soluma, önüme, arkama döndüm heryerde aynı kareyle karşı karşıya geldim..kendimi bi an için 50 cent'in candy shop klibinde zannettim..herkes ''yiyişme'' olayına girişmiş resmen..akabinde terkettik çekimleri..50 cent efendi, seninde vergi borçları yüzünden kıçındaki paraşüt misali pantolonunu alırlar inşaaaallah.(çingene ağzıyla)

bayadır piizoterapiye ihtiyacım vardı..aldık piizleri, çerezleri..indik sahile.
dökdük özümüze..bi güzel piizlendik..
bayadır teetotal takılıyorduk..
iyi geldi bu iyi..

14 Nisan 2009 Salı

İlkokulda flütün son deliğine serçe parmağım yetişseydi eğer, bambaşka biri olabilirdim aslında.

9 Nisan 2009 Perşembe

bir kedim bile yok anlıyor musun ¿

Komşumuz şükran abladan izin istedim.. o da kırmadı sağolsun..
2 dakika tutuverdim shilayı ''ayy ne şirin şey'' diye bir gelen olur diye..
ama bizde ki bu şansla nah(!) olur..
göründüğü gibi bizde ki hayvan sevgisi bu kadar..
önceleri vardı ama.

mesela bii muhabbet kuşum vardı küçükken..
bi kaç sene yaşamıştı benimle..
zor da olsa..
çok alışmıştım, aynı şekilde oda tabi.
cama çıkarırdım münferit bi şekilde yine de kaçmazdı..
bi gün mahalleden gelin arabası geçiyordu, biz camdayken
arabanın şoförü kornaya yüklenince heyecan yapıp kaçıvermişti ellerimden..
plakasını almıştım artık ne yapabiliceksem ¿
senelerce biriktirdiğim göz yaşımı dökmüştüm o an da..
ilk kez bi canlı için ağlamıştım..
hem de hüngür hüngür.

Akvaryumum vardı, içinde balıklarım..
akvaryumun camı çatlamış ve içindeki su boşalınca ölüvermişlerdi..

sonra yavru dişi bi kedim vardı..çok sevimliydi.
adı şerafettindi..çakması.
son günlerde abazanlamaya başlamıştı..
çiftleştiremedik bunalıma girdi.
heryer kedi olmasın hesaabı.
işkence misali sabahın erken saatlerinde yalamaya başlıyor ve beni uykumdan ediyordu..
nabıcaz bu kediyle yahu derken balkona kapayıp hücre cezası verdim bir kaç günlüğüne..
sesi soluğu çıkmadı..merak ettim n'oldu diye.
balkona baktım..
yerinde yoktu..
belli ki hayvancağız terketmişti beni..
olayın bu kısmında değilim 7. kattan nereye gidiyor bu hayvan ¿
merak konusu oldu ben ve evdekilerde..
bi anlam veremedim..
kedidir o kedi demekten başka bişey gelmiyor elden..
gardiyaaaan gardiyyaaaan!! yok mu ulan, yok mu sesimi duyan ¿

hep gittiler..heep gittiler..diğerleri gibi..


ne güzel iş..ye, iç, sıç, yat..paşalar gibi anasını satim dertsiz, tasasız yalanarak yaşıyorlar..bakkal sütünü verir..kasap elde kalan etleri..semt balıkçısı aynı şekilde..
arabanın üzerine yayılıp güneşlenmeler..
insanın kedi olası geliyor vallahi.
burdan kedisi olanlara sesleniyorum, bu işe yaramaz pislikleri hemen kısır yapın.
seks haklarını ellerinden alın.
güya biz insanız anasını satim bizim öyle bi ayımız yok..
adalet mi lan bu şimdi ¿
boşuna nankör dememişler ya..
acayyip sinir oldum kedilere..
kediler yünle oynayınca çok şeker, biz oynayınca ''embesil kaç yaşına geldin''..
amma uzattınız kaleyi gördüm yerleştirdim golü alt tarafı..

şimdilerde bi kaplumbağa alıp beslemek istiyorum..
bi o bırak(a)maz beni..
millette bi lost sevdasıdır gidiyor..
izleyenler sürü psikolojisinden bu lostun peşinde, hiç izlemedim..
çok met ediyolar ama sararsam bi daha bırakamam diye düşünüyorum..
o yüzden izlememek için direniyorum..

8 Nisan 2009 Çarşamba

Çevremdeki insanlara bakıyorum da,problemsiz insan yok gibi..
gülen insan sayısı her geçen gün azalıyor..herkes başka bir derdinden dolayı başkasından medet umar hale gelmiş, ama kimsenin kimseye yardım edebilecek bi durumu da yok..
biri aşktan mutsuz, öbürü maddiyattan..
nası olucak bu işler ¿

babam iş yerinde sigorta başlangıcı yaptırdı beni.
sayılı gün çabuk geçer.. 25 sene sonra emekliliğim doluyor..

6 Nisan 2009 Pazartesi

Gelelim erkek kuaförlerine..son yıllarda onlara berber derseniz fena tav oluyorlar..
illa kuaför denilecekmiş..
geçen 2 senedir gittiğim kuaförüme yanlışlıkla berber dedim, öyle bi baktı ki sanki küfür ettik anuğa goyyim..

bi aralar sürekli farklı yerlerde tıraş olurdum..hangisine gitsem..
''kim kesmişse yamuk kesmiş, bi ara uğra da düzelteyim'' şeklinde bağlama çekiverirdi hemencecik.. çakaal..
en son sen kesmiştin dediğim de ise as yaparlardı hemen..
yermiyim kuzum ben klişe oldu bunlar artık..
sen giderken ben dönmüş, starbucksta white chocolate moccamı yudumluyordum..

perşembe akşamı gittiğim kuaförde ''çok az kısalt abicim'' demiştim.
ırzını sivdiğim kuaför kılıklı berberi, vadiye dalıp 3 numara yapmıştı resmen saçlarımı..
polattan biraz kısa, mematiden de azıcık uzun işte..
siz siz olun kattiyyen perşembe günleri tıraş olmayın boolum.

fakat bu insanlarda her türlü haber vardır..
ayaklı gazete desem yeridir.
o 1 saatlik zaman diliminde her türlü muhabbet yapılır..
kendimi bazen onların yerine koyuyorum.
akşama kadar 10 müşteri gelse hepsine de aynı muhabbetleri yapsa harbi zor iş..
sanat bu sanat..

4 Nisan 2009 Cumartesi

Tencerenin dibinde kalan pudingi kaşıkla sıyırarak yalama (sünnetleme) eylemi..
çok özlemişiz be abi.
küçükken sırf bu eylemi gerçekleştirmek için biraderimle evde çatışırdık..
isyan çıkardı resmen..
terlikler, yumruklar falan havada uçuşurdu..
yok canım o kadar da değil :)
o sevmezdi..ben deli gibi yerdim..
dibi bana daha güzel geliyor nedense..
sadece puding değil tabi ki..
kek, krem şanti vs.de falan da uygulanır..
yarın mümkünse bi tatlıcıya gidip
''tencerenin dibinde kalan puding var mı ¿'' diye sormayı düşünüyorum..

bi de bardağın dibinde boza kalır.
parmak sendromu girer devreye.
genelde single olunan zamanlarda yapılır..
görgü kurallarına tamamen haykırıdır bu hareket..
ne yani yapılmaz mı ¿
ben yaparım kuzum.

29 Mart 2009 Pazar

Bazı insanları bazı durumlarda düşünmek güç oluyor..birtakım kadınların tuvaletlerini yaptıklarına inan(a)mıyorum..hadi daha açık ifade edeyim.o kadınlar işiyor, mıçıyor olamaz arkadaş..buna inanmam mümkün değil kesinlikle.. düşünsenize eva longoria'yı mıçarken.. hayır olamaz.. adriana lima katiyyen inanmam..ya da monica bellucci..yok daha neler!! (furkan esmer sever)
biri bana güzel bir mankencağız kız için "bunu mıçarken düşün" gibi bişey demişti.. olmuyor yani.. konduramıyorsunuz bazı şeyleri, bazı kimselere..

sürç-i lisan ettiysek affola..

25 Mart 2009 Çarşamba

Birine taktım kafayı demiştim ya..çok fena kıpırdanma var kalbimde fenaaalardayım..
bugün hiç aklımdan çıkmadı..sürekli kafamda acaba şuan ne yapıyor ¿ şeklinde soru işaretleri belirdi..
henüz tam olarak tanımadığım birine aşık olmam..güzellikle alakalı bi durum değil..yemin edebilirim..bu kez çok farklı..çok istiyorum bu sefer..hayal kırıklığı da yaşamak istemiyorum..

okyanusun tam ortasında küreksiz eski, püskü bir sal gibi hissetmek kendini..
bütün cesareti toplayıp yüzüne karşı bir kere seni seviyorum diyememek..adam gibi..insan gibi..
aşık gibi..

aşk ;
beklemek..
sabır..
inanç..
olamamak..
olmak..
herseye rağmen güzel değil midir ¿

allahım yardım et bana..


Güzelmiş, çirkinmiş önemli değil,
Ben ona aşığım onu isterim.

24 Mart 2009 Salı

Vatan caddesinde volta atarken hiç beklemediğim bir anda gelin arabası belirdi caddenin tam ortasında..ışıklarda durmak zorunda kalan arabaya hemen yanaştım küçük çocuklar gibi, zarf kapmak için.şoför zarfı atıtı ve havada savrulan zarfı güçlükle yakaladım..içinden 100 tl çıkıverdi..çocuksu bi heyecan sardı beni..tam parayı harcamaya koyulurken telefon çaldı ve uyanıverdim..oysa şu terso zamanımda ilaç gibi gelicekti..yanarım yanarım da parayı harcayamadan uyandığıma yanarım..çok koydu be abi..
İstanbul'da havalar birkaç gündür çok güzel..
ee hâl böyle olunca otomatikmen etek boyları da yarıya inmiş durumda..
Adında, soyadında falan "o" harfi geçmeyen brezilyalı futbolcu varmıdır ki ?
sanmıyorum..
Öyle birisine kafayı taktım ki bu aralar umarım olur..olursa olay olur, güzel olur diyorum daha da bişey demiyorum..
uzun lafın kısası, aydın havası..
2 gündür saati 18:18,19:19 ve 20:20'de yakalıyorum..sanırım birileri bana bir şeyler anıştırıyor ama du bakalım..
Vapurda üzerimdeki ispanya polarıyla iskeleye atlıcam, kaptan vapur düdüğünü öttürdü..eşşekler gibi baktım noluyo lan diye, vapuru bıraktı adam, bi eliyle 5 parmağını gösterip, diğer eliyle koyucaz tarzı işaretler yaptı, bende tabii dururmuyum zıpçıktı ve recep ivedik karışımı hareket çektim..güldüm halime :)

23 Mart 2009 Pazartesi

fake furky :)

Netlog adlı arkadaşlık sitesinde bi eleman benim resimlerimi kullanarak kızları ayartıyormuş..msn'den biri uyardı inanmadım ilk başta fakat görünce dumur oldum..hayır yani başka birinimi bulamamış..çok dadlusun, yerim seni gibisinden kızlar bi de yorum yapmış..
üstüne üstün msj atıverdim arkadaşın hesabından ''sen ne kadar tatlısın öyle, kız olsam ilk sana verirdim yani'' dedim..cevap gecikmedi..''sağolasın tek kötü alışkanlığım yakışıklı olmak''dedi.resimlerdeki ben olup, sahibi olmadığım hesaptaki ben..pek de öfkelenmedim nedense..aksine mutlu oldum..kendi gözümde değerim arttı..resimlerime tekrardan baktım..çok asoyum bende be kardeşim dedim :) itiraf ediyorum g.tüm kalktı..çok mu megolaman oldum ne ? :)

22 Mart 2009 Pazar

Malum yerel seçimler yaklaşıyor..partiler de durmaksızın çalışıyor..
ayar olmaya başladım seçim arabalarına..bangır-bangır müzikten hiç bişey anlamış değilim.ses öyle bir açıyorlar ki..bilhassa arabaların yanından geçerken kulakları rahatsız ediyor gerçekten..hatta orta derecede oy alan bi partinin seçim minibüsünde ''haydi lilililili yar'' melodisinin çalınmasına şahit oldum..bugün de başka bi partinin seçim arabasında vecihinin unutulmaz repliklerinden istiyorum, veriyor musun ? müziği çalıyordu..
parti önemli değil hepsi aynı bok..dün yanımdan geçen bi seçim arabasının şoförüne önce kulağımı gösterip sonra elimle ''koydunuz'' hareketi çektim..herif sırıtmaya başladı..daha sonra polat alemdardan kaptığım kafa kesme hareketini yapınca kafasını çevirip uzaklaşıverdi..
ben bu genç yaşımda rahatsız oluyorum.evde yaşlısı, hastası olan ne yapsın.
ama bizim idiot seçim propagandacılarının hiç mi hiç bi taraflarında değil..
suikast planları kurmaktayım..3-5 arkadaşımı örgütleyip yüksek binaların üzerine kanas ve molotof kokteyleriyle pusuya yatıp tüm seçim otobüslerine hedef alarak sıkmak istiyorum!!

Epey bi zaman olmuştu sabah ezanı dinlemeyeli. evet insanları rahatsız ediyor gerekçesi ile şikayet edilen ve okunup okunmaması arasında tartışılan bu ezan!! bu insanlar nası rahat uyku uyuyabiliyolar anlamış değilim.. insan demeye bin şahit lazım lâkin boşverelim şimdi.. Allah ıslâh etsin ne diyelim..

bazıları için korkutucu bi ibadet çağrısı olsa da.. sabah ezanı insanı gerçekten rahatlattığına, huzur verdiğine dair iddia edebilirm.. tabi her vaktin ezanı güzeldir.. fakat sabah ezanında farklı bi okunuş makamı vardır.. dıgerlerıne nazaran uzuncadır.. ağarmakta olan havayla birlikte alacakaranlıkta en ufak çıtın bile çıkmadığı esnada eko yapar ve kulağa hoş gelir.. belki de bu yüzden bana güzel geliyor..

mahallede bi kaç arkadaş doğru yolu bulmuş. namaza başlamış.. darısı bizim başımıza inşallah. eşlik ettim bende bugün sabah namazlarına.. öğleye niyetlendik fakat olmadı.. başlamak lazım.. zaman su gibi akıp geçiyor.. geçen gün ömürden 2 günlük dünya ne olucağımız belli değil..

14 Mart 2009 Cumartesi

Geçen mah'den bi arkadaşla iddiaya tutuştuk tavlada..cafeye giderken acaip yağmur başladı..önlemlerimizi almamıştık..nerden bilebilirdik ki yağmurun ansızın yağıcağını..
cafeye vardık, oyuna başladık..canımız sıkılınca başka bi arkadaşı aradık cafedeyiz gelsene diye.
5-10 dk sonra arkadaş geldi ve üzeri kuruydu..''hayırdır yağmur dindimi'' diye sordum..
akabinde radyoda çalan şarkıyla dumur oldum..radyoda göksel ablamızın ''yağmur yağıyor şıkır şıkır'' parçası çalıyordu..resmen beni duydu ve cevap verdi..bu olaydan sonra dilime dolandı bu şarkı ne zaman yağmur yağsa mırıldanıyorum.onun şerefine benden sizlere gelsin..
Yağmur yağıyor şıkır şıkır şıkır
Yarabbi şükür şükür
Yağmur yağıyor içim fıkır fıkır
Yarabbi şükür şükür...
Feybuk'u yine değiştirmişler..tam yenisine alıştık derken tekrardan yeniliyolar..allah belanızı versin!!
birde saçma sapan bi test muhabbeti var..Bir Önceki Hayatınızda Kimdiniz?, Hangi Bisküvisiniz?,Kiminle Evlenmelisiniz? Ne zaman ölüceksiniz? vs şeklinde absürt testlerden gına geldi artık..
ikide bir test çözen ibişler.home'a tıklayınca sizin saçma sapan testlerinizi görmekten başka birşey göremez oldum. en iyisi iq testi yaptırın bence.
geçen feysten bi arkadaşımın doğum günü yaklaşıyordu.. ve ''ne yapıyorsun'' yazan kısma ''doğum günümü burdan kutlayan toptur'' şeklinde bi yazı yazdığını gördüm..bu yazıyı okuyan herkes dumur olmuştur heralde..kimse kutlamamıştı çünkü..biz ''mutlu yıllar'' diye wall yapıp basite kaçıyoruz..sonuna kadar arkandayım kardeşim..feysbuk çıktı, mertlik bozuldu..
Bugün cemaatin camiiye olan izdihamından dolayı cuma namazını dışarda seccadenin üzerinde kılmak zorunda kaldım..hava da çok soğuktu, iliklerim dondu resmen..tabi bunlar göz önüne alınmalı..bonus-bonus sevaplar verildiğini düşünüyorum..ekstra günahlarım yavaş-yavaş azalmaktadır heralde..şöyle 3-5 kere daha dışarıda namaz kılsam cennetin kapıları açılıcak sanırım..

13 Mart 2009 Cuma

Şu sıralar tvlerde, radyolarda bangır-bangır çalınan''benden ne ateş olur, ne soba" sözlerinin geçtiği ''kasaba'' adlı şarkı herkesi sarmış durumda..çoğu kişinin kişisel iletilerinde görmek mümkün bu şarkının sözlerini..bana abes geldi..hadi ateşi anladık da, ya soba neyin nesi abiciim be!!

12 Mart 2009 Perşembe

Cumartesi günü öğle saatlerinde kral tv'deki alt yazıda gözüme çarpan bir yazı şoke etti beni diyebilirim.Bir baba oğluna ismail yk'dan ''allah belanı versin'' şarkısını armağan ediyordu.nasıl olur da bir baba bu şarkıyı evladına ister aklım almadı..
kral tvde rastladığım bir başka msj ise.. ''mrb ben üsküdardan aysel.ebru birazdan geliyorum hazırlan kapıya çık..yağmur yağıyor şemsiyeni unutma öpüldün..'' ee be kızım msjı kıza atsaydın ya..ne insanlar var yarabbim..

Ödemeli aranmaya sinir oluyorum.Düşünce güzel belki ama cilkini çıkartanlar var.her boka ödemeli yapilmaz ki.Otobüste, vapurda alo diyip bozuntuya vermemek için kabul ediyorsanız 1'e diyen kadına iyiyim kanka sağol senden naber demekten bıktım..Hele ki bu dümeni yaparken telefon tekrardan çalarsa yerin dibine girme sendromudur.kendimden biliyorum.kötü bi vaka.

7 Mart 2009 Cumartesi


Yaşadığım gribal enfeksiyon yerini baş ağrısı ve dönmesi, ses kısılması, öksürük, halsizlik ve bağdemcik ağrısına bırakmış durumda..özellikle bağdemciklerimin ağrıması beni hayatımdan bezdirdi resmen..yutkunamıyor, yemek yiyemiyor,sıcak ve soğuk sıvılar tüketemiyor ve yeterince uyuyamıyorum..azrail çek elini üstümden!!yakında içimden ıhlamur yaprakları çıkarsa hiiç şaşırmam..
bu durumda hadi doktora gidelim tekliflerini her zaman geri çevirmişimdir.doktorlara karşı fobim var nedendin bilmiyorum..kendi taktik ve stratejimi devreye sokarak iyileşmeyi tercih ediyorum..hani erkeğiz, delikanlıyız ya..kendi başımızın çaresine kendimiz bakarız..
ölümcül bi hastalıgım olduğuna dair kaygılarım var.kanser ve Aquired Immune Defficiency Syndrome (aids) arasında kaldım..kanser daha ağır basıyor sanki..doktora gidince muayeneden sonra yanıma gelip ''üzgünüm bunu söylemek benim için çok zor ama ne yazık ki kansersiniz'' şeklinde açıklama yapıcak diye joseph-joseph oluyorum absürtçe..
aslında güzel bi hikaye olur..
gribal enfeksiyon belirtileri sebebiyle hastanenin yolunu tutan genç..
hiç hesapta olmayan vaka bi ile karşılaşır.
muayeneden sonra doktorun tedavi için çok geç kalındığı ve kanserin bütün vucüda yayıldığından 6 ay gibi az bi süre ömrünün kaldığına dair açıklama yapar..
delikanlı bu kararla yıkılır.
hayata gözlerini yummak için gün sayan genç.
amma ve lakin hastanede raporlar karışmıştır.
ve bu durumdan gencin haberi dahi yoktur.
gelde çık işinden.
aslında türk filmlerindeki gibi amortiden çıkıp ''açılıııın ben doktoruuum'' diye artistlik yapıp ayar vermek isterdim..
tabi sizinde ''kaçııın furkan geliyooor'' şeklindeki çığlıklarınızı duyar gibiyim :)
iyi adamdı..dipçik gibiydi resmen..taa ki doktor gelene kadar ..
ama kendime çok iyi baktım be :) insan hasta olunca canının ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi anlıyor gercekten.
3 gündür evde ense yapıyorum..bütün gün hiç bişey yapmayıp evde oturmak sıkıcı oluyor haliyle, pc-tv-ps başında geçiyolar günler..bugün sıkıntıdan ne kadar absürt fim varsa izledim..aynı oyunları defalarda oynadım..bi kaç roman bitirdim..sonra tekrardan sıkıntı geldi ve napıcam derken akşam oldu avrupa yakası başladı, sonrasın da maç var zaten diye düşünürken misafir geliverdi..avrupa yakası şuan itibariyle yatmış bulunmakta ve hatta belki maç da..
dün kumandayı elime alıp zap yaparken yemekteyiz programı denk geldi.. bi yarışmacı var ki orada tam bi fenomen.ilk gördüğümde dans figürleri yaptığından roman zannettim..sonra ''ayul''lu konuştuğundan ''vj bülent değil mi lan bu'' dedim..

çok renkli, çok sempatik bir tip..ismi ''erkan serçe'' imiş..lakabı ise ''prens''..giyim, kuşam zaten bomba.ispanyol paça pantalon falan.
bi parmak dansı var ki akıllara zarar..
o fırça bıyıklarına,uzunca üçgen cücüğüne ve ipince kaşlarına kurban senin!!
önümüzdeki günlerde kendisini tv'de sıkça görmeye devam edicez sanırım..Allah onu başımızdan eksik etmesin..o bizim herşeyimiz..harbi prens!!

4 Mart 2009 Çarşamba

neden hep iyiler..

Tv'de kanallar arasında zamping yaparken haberler denk geldi..spiker ''başımız sağolsun yusuf kanserden öldü'' dedi..ne kolay söyledi..sanki dev bir taş ocağını kökünden dinamitleyip üstüme devirdi..
ah dostum.. o kocaman gövdene, o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler..
o zalim tabutun tahtalarını senin üstüne nasıl böyle çivilediler..
yusuf' amcada öldü nalan.iyi kalpli amcaları birer-birer uğurladık..
yani sen şimdi gittin, yani yoksun..
yani bi daha olmucak mısın ¿
artık şiir yazamayacak, söyleyemeyecek misin ¿
vay anasını be sonunda sende düşüp gittin Azrail in pesine !!. sonunda kaptırdın gönlünü ölüm denen o kaypak türküye..
Allah gani-gani rahmet eylesin..toprağın bol olsun..mekanın cennet olsun.nur içinde yat..
seni hiç unutmayacağız.
şiirlerinle her zaman yaşatacağz seni!!
senden ayrılacağımızı sanma.
bi gün bizde gelicez yanına
mavi gözlü dev!!

1 Mart 2009 Pazar

aşk benim için bitmiştir.

Heey nefsine hakim olamayıp bi anda kişiliğini değiştiren kızlar size sesleniyorum!!Sesiniz çok yüksek çıkıyor!!..biliyorum ki sesinizin bu kadar çok yüksek çıkması suçluluk piskolojisinin gereğidir.benim sesim bu kadar yüksek çıkmıcak bunuda böyle bilesiniz.aşka gelince siz aşkı çok iyi bilirsiniz!! ben ve diğer arkadaşlarımı kendinize aşık edip, nasıl umut verip, nasıl bi başına ortada bıraktığınızı çok iyi biliyorum..şu zülme alkış tutanları da kınıyorum..çünkü bizleri terkedenleri kalkıpta alkışlamakta bi insanlık suçudur.
(kendimi sakinleştirmeye çalışanlara dönüp)
sözümü kesmeyin!! ülkemizde yaşayan gazeteci, tarihçi can dündar bi şiirinde der ki ; terketmeyeceksin bir şeyi, öyle sebepsizce.''ne hali varsa görsün'' demeyeceksin..demeyeceksin işte..ama burada terkedilme var.
(sözümü tekrardan kesenlere)
vanmunit vanmunit vanmunit!! SAna da çok teşekkür ediyorum, sana da çok teşekkür ediyorum.benim için bundan böyle aşk bitmiştir.aşka gelmem bir daha!! 1 adım atıyor, 10 adım atıyorum..olmaz..

28 Şubat 2009 Cumartesi

nabıyoruz-nabıyoruz hapşuruğumuzu tutmuyoruz..

Sevgili blog'um bu aralar feci şekilde ''üsye'' diye tabir edilen vakayı yaşıyorm..sürekli hapşuruyor ve ardından mentollu selpağımla burnumu siliyorum..burun silme sendromundan kurtulduktan sonra burnun kızarıp dokununca tarifi imkansız bi acı hissediyorum..ayağı kanepeye çarpmak, ütü yanığı, surata sert bi şekilde top çarpmasından sonraki çene ağrısı vs şeklinde..
bu günlerde benim için ızdırap oldu desem yeridir..
- hapşuu
+ çok yaşa
- sende gör
veya hep beraber gibi muhabbetten bıkıp
- yeter artık çok yaşa demesenizde olur.
diyecek kadar bıktım!!

kendimi hazır hissetmediğim bir zamanda gelen hapşuruğumu ertelemek için burun delıklerımı kapatarak bi süre nefes almamayı deniyorum.büyük bi olasılıkla bunu başarıyorum.. bunu bi ortamda yaptığımda insanların surat ifademin değişmesinden ''ne yapıyor bu'' gibi düşünceler geçtiğini sezebiliyorum..
ayrıca çevreye rahatsızlık vermemek için ''ıpppss'' şeklinde hapşururdum bu yaşıma kadar..
''aa tutma bir daha hapşuruğunu çok zararlı'' uyarılarını bi çok kez almama rağmen kulak asmazdım.. yaptığım şeyin ne kadar yanlış bişey olduğunu geçenlerde öğrendiğim bi olay sayesinden anladım..
türkiyede hapşuruğunu tutmasından dolayı bir hamile bayan felç kalmış..malesef bitkisel hayattayken hayata gözlerini yummuş..
her ne kadar polat alemdarı karahanlının elinden kurtarsada bu hadise..
bu ibret verici olay sayesinde dersimi almış bulunmaktayım..hapşuruğumu tutmuyorum artık!!
öyle bi hapşuruyorum ki yanımdakiler gök gürültüsü sanıyor hani!! oh be dünya varmış..
hapşuruk bünyede çok şiddetli bir etki yaratmakta..oluşan basınç sonucu beyin damarında bir çatlak oluşturabilmekteymiş..maazallah diyaframı yırtmak var sonçta..
ayrıca gözler açık tutulduğunda yuvasından fırlayabilmekteymiş..tehlikeli bir iş..
600 km hızdan bahsediliyor şaka gibi..

bugün üşenmedim saydım..peşpeşe 8 kere hapşurdum..evet bunu ben yaptım.seri üretime geçtim resmen..bu eylemi gerçekleştirdikten sonra başımın döndüğünü hissettim 1-2 saniyelik suretle..
tavsiye edilen ''tylot hot'' isimli toz kıvamındaki bi nevi oralet tadı veren ilacı bol bol içtim..oldukça işe yaradığının kanısına vardım..test edildi, onaylandı içebilirsiniz..tabi herşeyin aşırısı zarar, gereğinden fazla tüketildiğinde uyku, baş ağrısı gibi yan etkiler meydana gelebilir..unutmadan yazayım eczaneye ilacı almaya gittiğimde ismini telaffuz etmekte zorlanacağımdan kandil simiti şeklinde dizilmesi küçükte olsa bi mutluluktu benim için :) ama öylede isim koyulmaz ki..baya bi satılıyor demek ki.. havaların bozması en çok ilaç sekörüne yaradı ozaman.
unutmadan şunuda eklemeliyim soğuk algınlığının yaşanmasında en büyük neden olarak ufo tarzındaki elektrikli sobalarını suçlayabilirim..ve bunları icat edip piyasaya sürenlerin doktorlar olduğunu bilmeyecek kadar idiot değilim ne yazık ki!!

24 Şubat 2009 Salı

benim'o :)


Bu sıralar '' benim'o '' isimli bisküviyi deli gibi yiyorum..''bi lokmacık şeye ne kadar lezzet sığabilir'' diyenlere yepyeni bir coşku..Eti benim'o marshmallow ve bisküvi lezzeti, üstünde çikolata ve hindistan cevizi ile yeni vazgeçilmezim oldu resmen..Bir lokma, bir lokma daha derken, bütün paketi bitiriyorum..Yok böyle bi lezzet gerçekten..daha yeni çıkmasına rağmen hemen raflarda yerini almış..hergün bi kaç paket götürüyorum mideye..eroin gibi bağlandım..biskuvi desen biskuvi değil, halley desen halley hiç değil başka bişey bu..parayı buna bağladık resmen..

Geçenlerde bi baktım dia ya gelmiş..hemde 6'lı paketi..benim'o diyerekten hemen kapıverdim yarım düzineden oluşan paketlerden 2 tanesini..
içimden paylaşmak gelmiyor onu kimseyle..vermem abicim kimseye benim'o :)
Bazende bakkal amcamızdan ''benim'o alabilirmiyim'' derken tırsıyorum yanlış anlıcak diye :)


evde tek başımayım :) ketıla suyu koydum, nescafe, benim'o ve asumanın mükemmel bir 3'lü olmaması için hiç bi neden yok :)
çekicem sehpayı önüme, uzatıcam ayaklarımı.. bi yandan benim'o mu yiyicem, bi yandan nescafemi yudumlucam..manyaklar gibi ''wipeout''u izlicem :) abicim çok sempatik hatun şu asuman..yapsa bize şöyle bi güzelinden pansuman fena olmaz hani :)

22 Şubat 2009 Pazar

sen adam olmazsın :)

''arka sıradakiler'' dizisinde gamzenin ekürisi olan kıvırcık saçlı manitaya yazılan yok.ben o oktay lavuğunun yerinde olsam 1 sn düşünmem gamzeye inat ayartırdım kıvırcığı..mükemmelin mükünde hatun halbuki.nası boş bırakıyolar onu öyle anlamış değilim.
şu ''mavi sakal'' mevzusuda baydı yani.1 yıldır aynı mevzu.ne mavi sakalmış fenomen oldu resmen.
o sibelin her gece gittiği adamda neyin nesi.
yeter artık kardeşim bi insan hergün bal yese baldan bıkar :)
nabıyor merak ediyorum o evde.büyük ihtimal temizlik, bulaşık, yemek, hasta ya da çocuk bakıyor olabilir. başka alternatiflerde yok değil hani..eğer öyleyse bittin kızım bittin gözümde sen!!

hem komedı, hem dram, hem de gerilim ee hal böyle olunca izlenelesi bi dizi oluyor..hepsi birden sınıfta kalsa da seneye bitmese dizi bari..ya da hepsi birden aynı üniyi kazansın.ordan devam etsinler.o da olmazsa diziden çıkartılacak karakterleri çıkartsınlar ve asıl karakterler üniyi kazanamasın ve dersaneye gidip sınavlara hazırlansınlar.yani dersanede çekimlere devam etsinler..
sürekli kendi kendime senden bi baltaya bile sap olmaz b'olum der dururdum .
ulen meğer yapımcı olucak baromuşuz da haberimiz yokmuş :)

zulüm misali.

Şu koca istalbul'da girip kerem alışık kitaplarını sorup soruşturmadığım kitabevi kalmadı desem yeridir.. ama yok abicim yok, hiç bi yerde yok!!en sinir olduğum mevzu ise bi zamanlar baskıdan baskıya koşan kitap nası olurdu hiç bi yerde olamaz şimdi!!lâkin ''kerem misali'' kitabı gamze diye bi arkadaşımın okul kütüphanesinde bulunmaktaymış..ne yapsak, ne etsekte ediniversek şu kitabı..gamzeye ''ödünç alsanda işimiz bitince yerine koysan'' şeklinde girişimlerde bulunsamda ''hadi canım sende, olurmu hiç'' diye tersliyor her seferinde :)
ulen şeytan diyor gir okula al kitabı bi dahada uğrama :)

21 Şubat 2009 Cumartesi

bana yalan söylediler!! :)

Çok fazla metetmişlerdi..Aslnda daha oncedende gıtmek vardı fakat yer bulamamıstık..Geçenlerde ekürilerle gittik..Duygusaldı,hoştu falan fılandı ama ağlanacak kadar yoktu hani..Açıkcası etkılenmıstım ( son zamanlarda yasadıgım ruhsal sorunlar nedenıyle olsa gerek )evde olsam aglardım belkı :) yada salonun en onunde :)işin ılgınc tarafı bı grup kızlar vardı salona grerken ellerinde mendille gırdıkleri için film muroda olsa ağlayacaklardı.Son sahnede herkes fılmden etkılenmıs degısık modlara gırmıs..bılıyorum yerı ve zamanı degıldı..gözüm kaşındı..ve sol tarafımda oturan kız mendil uzattı.İlk başlarda noluyo lan falan dedm anlamadım ne oldguunu..Fılmın sonunda agladın, aglamadım tartışmalarına sebep oldum.Ben ne kadar aglamagımı savunduysam da onlarda hayır agladın dıyıp durdu :)Lanet olsun keşke yalnız gitseymişim :)"bana yalan söylediler" diyorum..susuyorm :) Eve gelır gelmez ılk işim şrkıları ındırmek oldu..uzun lafın kısası ızlenılesı bı fılm..çağar ırmak ıyı ıs cıkarmıs..

bunu yapmamalıydın!!

Seyfi 1 senedir ılgısını ceken cok hos cıtı, pıtı , 21 yasında guzel bır eczacı kıza gonlunu kaptırır..aslnda seyfının ebru dıye bı kız arkadası vardır..fakat son zamanlarda araları acaıp bozuktr..bi hazıran ayında araları bozukken kafasından bır dusunce gecer..İçinden nasılsa ebruyla bu ılıskının sonu yok..şu eczacı kızda hos acaba hafıften olaya gırsem mı ? dıye dusunur..

Öss sınavından bır gun once eczacı hatuna 5 gülden olusan cok guzel bır demet yollar çiçekcıyle..içinede ''öss de basarılar dılerım ılk ılknur'cum''adlı bır not yazar..Tabı kız saskın ama sevınclı :)bı kac gun sonra 3 gun arka arkaya tek gul gonderir..4.gun 2 adet yollar..gul gondermeler hergun devam eder..Kız tabı gullerden mutlu aama merak edıyor kım bu dıye ?Çiçekçi abla tanıdık ser veriyor sır vermıyor..Tabı kız bu sırada kım dıye kendını yıyiyor :)

Ebruyla artık ılıskının sonuna yaklasmslar..ıkısıde bırbırındn ıyıce sogumus artık..ha ayrıldı ha ayrılcaklar..seyfi aslında hıc uzulmuyor cunku kafasında hep eczacı kız var :)kız cıcekcı ablayı her gordugunde soruyor..Yollayan kımdı , nasıl bırı , bu semtten mı ? falan dıye..Çiçekcı abla da ben bısey dıyemem ama oglumun arkadası bu muhıtte oturuyor cokta ıyı bı cocuk diyoor..Tabı kız anlamıyor..Sonra seyfı bı cıcek daha yolluyr hatuna.. Bu kez içine ben senın hergun gordugun bırıyım senden hoslanıyorm dıye bır not yazıyor..
Ebruylada 2 gun sonrasına kadar ayrılıyor..o gunden berı kıza cıcek yollamıyor..hatta son gulu yolladıgında kız cıcekcının yıne agzını arıyor..yaa yıne mı baslıyorz ..kım bu hayranım cok merak edıyorum, lutfen soyleyın soz aramızda kalıcak meraktan catlıcam falan dese de cıcekcının agzı kapalı :)aradan zaman gcer sessızlık hakımdır seyfının tarafında..kızla konusıyım falan dıye dusunr..fakat cekınır..sonucta aynı semtte hergun gordugu bırı ve kızın işinede engel olmakta ıstemıyor..İşin kotu tarafı eczane sahıbı babasının yakın arkadası..seyfıyı de dogdugundan berı tanımakta..kzla sadece selamlasmalar , cıcek gondermeler..ama eczanedekı ablayla epey bı muhabbetı var..acaba gullerı yolladıgını muhabbetı olan evlı kadına soylesem mı ? Yada bır aksam ustu iş cıkısında kızı bellı bır yere kadar takıp ederek kendım mı soylesem ? dıye dusunyr duruyr..

Güllerden eczane tayfası , mahalle ve kızın aılesı dahıl cogu kısının haberı vardır artık..ve gelen sok haberle artık askın kendı lımanına ugramıyacagına kanaat getırirr..Eczacı kız işi bırakmıs!!kızın işi bıraktıgını duydugu an bır tuhaf olur..Bu kadar sanssızlık ben kımsede gormedım der mahalledekı market sahıbı amca..Ancak mahallenın genclerı seyfı senın kı gecen eczanedeydı dedıklerı an ne yapıcagını bılemez..Bır umut besler ıcınde..Tabı gun ıcınde ılac almaya eczaneye gıttıgınde onu tekrardan goremeynce ulan harbı kız işi bırakmıs mıllet benımle kafa buluyor demeye baslar..Saat 19.30 suları eczanenın nobetcı oldugunu gordugunde ah be kız şu an burda olsaydı ona guzel bı surprz yapardım der..kendı kendıne..

Seyfi öğrendıgı son gelısmelere gore ;kız unıversıte sınavına onem verdıgı ıcın eczaneye gunduz 15.00'da gelıp cıkısa kadar calısıcak..Kız ıcın cok ıyı bırı oldugu , son derece durust oldugu , eglenceden ( dısko bar vs'den ) hoslanmadıgı yerıne gore konustugu kıbar oldugu soylendı tanıdık bırınden :)Kız su ana kadar 8 gulude almıs..Son yolladıgı gule ıse cok guzel bı sıır yazmış.Hanı oyle boyle degıl..Tek engel kızın erkek arkadasının olup olmadıgı..eger kı kız yanlız ıse buyuk bır aska yelken acabılırler :)Var oldugunu dusunmek dahi ıstemıyordur..

Kızın babasınında karsıdakı saglık ocagında calıstıgını ogrenen seyfo ıcın sıcak saatler beklıyodur :)cendere cendere cendere cendere cendere cendere cendere :)

9.gulu yollar fakat ıcıne bır not yazmaz..kız almıs gulu.. ya kım yolluyor bu gullerı ? sız tanıyormusunuz ? demıs cıcekcıye..çiçekcı de valla benım 3 senelık arkadasım dıye yanıt vermıs.. ( meraktan catlasın daha zamanı var :) )

Eczanedekı ablayla konusur..kızın nerede oldugunu sorar..Bıraktı ısı gucu sınavlarına hazırlanıyo..arada bıze yardıma gelıcek , yerıne baskasını arıyoruz der..

Kız geldiği gün eczaneye gidip dışarı çağırıp konuşmayı düşünür..Zaten son gördüğünde aralarında 10 metre mesafe varken çok uzun bakışmışlardır..O an ıcı gıtmıstır..

seyfı arkadasıyla marketin önündeyken eczaneye doğru bakayım.. der..aha da kız içeride..tabi birden içim kıpır kıpır oluverir..biraz beklemeye koyulur fakat kız cıkmaz..sonra tam gıderken bakar ki kız cıkar ıcerden..Merdıvene oturur bakar uzun uzun..Canı sıkkındı bellı..Seyfı hemen cıcekcıye gıder 1 adet gul alır..1 saat sonra goturun bunu..der..

Aradan 2 saat gecer..cıcekcıye gıder sorar noldu ? falan dıye..Vlla oglum sen cok sanssızsın ya...- noldu ? hayırdır der..Senın kız ben gulu gotrmeden 5 dakıka once ckmıs...gulu ordakı kıza verdım...O kendısının ulastırıcagını soyledi..hatta dıger kız demıs..ya bak kızın geldıgını gordu demek kı hemen gul gelıverdı aska bak sen..kız hala gullerın kımden geldıgını bılmıyor..

malesef kız 1 haftadır eczaneye gelmıyor..eğer yarında gelmezse eczaneye gıdıp kızın telefonunu ıstıcek..yarın olur kız hala yok pıyasada..ablaya, ılknuru arayıp sana cıceklerı yollayan delıkanlı telefonunu ıstıyor verıyım mı ? dıye sormasını ıletır..ver derse verır ztn..Bu saatten sonra seyfı herseyı goze almıstr..

Çünkü bu kez hersey çok farklı..Diğerleri gibi değil..Tam istediği gibi bir kız..oturmasını kalkmasını bilen hanım hanımcık bir insan =)bugune kadar hıc bı kız ıcın bu kadar gul almamıstm..bu kıza alıyosam gercek , aradıgı askı buldum demektr..dıye dsune durur..

( umarız bu sefer aşk seyfıye calım atmaz :) )

inanın cocuklar , cocuklar ınanın güzel gunler gorecegız , guneslı gunler :)

gunun bırınde seyfı eczanenın ordan gecer..aman Allah'ım kız su an ıcerde :)kızın içeride işlerı oldugu bes bellıydı.. ama seyfıyı gormemıstı..seyfı markette beklemeye koyulur..ılk defa bu kadar cesaretı bulmustu kendısınde..cıkar , cıkmaz konusalım mı dıyerek mevzuya gırecegım..der..( Allah yardımcısı olsun )bu sefer harbı cendere cendere cendere cendere cendere yani :)

Derler ya bı ınsanda sans yoksa o ınsan ne yapsa nafıle dıye..marketın onunde pusuya yatıp kızın cıkmasını beklerken..bı bakar kı pembe tisortlu , beyaz hırkalı bırı kosar adımlarla cıkar..( evet evet onun hatundu..) fırlar hemen pesınden..bakar ki aradakı mesafe acılmıs..hızlı adımlarla aradakı mesafeyı kapatır..aksılık seyfı kaldırımda kalıverır...kız ise karsıdan karsıya gecer..orta serıte geldıgınde kız otobus duragına varır..tam karsıya gecıcegı anda otobus yanasır duraga ve kız bıner..boylelıkle kızla konusamadan otobuse bınmıs ve gıtmıstı..hemen hızlı adımlarla tekrar eczaneye yonelır..Yolda dusunur ablayla konusur , yalvarırım telefon numarasını alırım kızın..en azından telefonla bulusmak ıcın randevu alırım be der..tam eczaneye yaklasır bı bakar kı eczane kapanmıs .. ( yok artık ali sami yani )hadı gecmıs olsun..

( aslında taksıye bınıp otobusu takıp etmekte vardı..ındıgı yerde kızı yakalayıp konusmak..aklına gelır fakat cebınde yeterı kadar parası yoktur..)

malum seyfının babası kalp hastası devamlı ılac almakta..babası seyfıye oglum 18:00 de gelecekmıs ılaclar alıver.. der..18 suları eczaneye gıder..tabı hatun yok ya pıyasada artıst artıst gırer eczaneye :)eczanede dıger calısanlar seyfıyı ıyı tanıdkları ıcın hemen gulumserler..seyfıye ılaclar ıcın mı geldın? dedıklerınde evet der..pekı bana soylemek ıstedıgın bısey var mı ?- hayr yok..( oysa kız hakkında bırseyler ogrenmek ıcın can atıyodur )ılacları aldıktan sonra evin yoluna koyulur..

aradan bı kac gun gecer seyfı eczaneye gıder..eczacı kızı dısarı cagırır..herseyı tek tek anlatır..ılknurdan cok hoslanyorm asıgım ulan!! der..sakın ol tamam gonul bagı guzel bıseydır.. bu gızlı asıgın sen olmana sevındm..ben ılknurla konusucam..oda senı ılk gordugu yerde gelıp sennle konusucaktır..der..( artık top ılknurdadır )

aradan zaman gecer..seyfıye kızın sevgılısının oldugu haberlerı gelır..fakat yınede bırakmaz..pesındedir..her gun hatunun hayalıyle kavrulur..onla ılgılı hersey ayrıntıdır..gece , gunduz her zman o vardır aklında..

bazen duslere kaptırır kendını..ılknur benım kız arkadasım olsa evlenırım bıle..der :)( basına gelıceklerden habersız )

sımdı gelelım hıkayemızın son kısmına.. merak edıyorsunuz dimi sizi gidi sizi

hatun giden hiçbi gulu kabul etmemıs..cıcekcı zorla vermıs..tabı aynı cıcekcı seyfıye kız cok sevındı , gorsen acaıp mutlu oldu..sureklı cıksın artık karsıma meraktan catlıcam.. diye yalan soylemısti..cıcekcının amacı seyfıyı soguslemek..tabi seyfı saf oldugu ıcın farkına varamaz ne yazık kı..ayrıca kız muhabbet esnasında ya kım bu salak dıye gulerek alaycı tavırlar sergılemıs..ayrıca seyfının ılknura olan duygularından sonra 3 erkek arkadası olmus..cıkmıs , ayrılmıs , sıkılıyormus bı kac haftadan sonra yapamıyormus kımsyle...ozellıkle yasının verdıgı etkıyle daha olgun degılmıs..seyfı ona acılıp hoslandıgını soylesede onunla yapamazmış hani..hakkında hayırlısı olmus kız şıpsevdıymıs blkıde boylesı daha ıyıymıs..

suçu sadece eczacıda aramamak lazım tabı..ozellıkle cıcekcının yaptıgı apacık serefsızlık..oysa salt duygularıyla asık olmustu..madem kız senden basından berı gullerı almıyor..gelıp neden seyfıye soylemıyorsun herseyı..bosver oglum yapma yollama daha cıcek falan bosuna gonlunu eglendırme.. kız soyle boyle..seyfı artık kızın yuzunu dahı gormek ıstemez..o salak lafınıda hıc bı sekılde hakettmıyordu..yedıremıyodu kendısıne..o lafın koydugu kadar hıc bı sey koymamamıstı ona..cıceklere o kadar verdıgı paralar bıle..

kıza hıc bı kotu nıyetle de bakmamıstı oysa..nıyetı ıyıydı..kendısıne kızdıgı tek sey ise daha tanımadıgı bırı ıcın ay bu kız cok tatlı , cok ıyı , hanım hanımcık , tam benım kafamda..vesaire dusuncelerle yaklasmasıydı..bencıllık ıste..

seyfı yıne bı asktan daha maglup cıkmıstı..yedıgı kazıktan , cektıgı acıdan sonra gonlunu asklara kapatır..aşka karşı bı oruc baslatır...ve bu orucu bozmucagına kendı kendıne soz verir..( hıc bı sevabı olmasada )sogumustur artık asktan meşkten..sut ıçtım dılım yandı mısali olmustur. ( bknz ; sütten ağzı yanan yogurdu ufleyerek yermiş ) artık hayatına ''single'' devam etme kararı alır...( cıcekcıyede ertesı gun gıdıp agzının payını vermeyı unutmaz tabi )

k.bakma seyfı hıkayemızı mutlu sonla bıtıremedık..zaten asklar hep yalan dolan , sonu hep acı husran :)kım bılır daha neler cıkıcak karsına..gez , toz , dalgana bak :)gorusmek uzere..

Düşük cümleler , ımla bozuklukları ıcın uzgunum ben boyleyım benı boyle kabul edın :)

yok artık ali sami!!

Ne zaman 7 sularında telefonu elıme alıp saate baksam 19:07 de yakalıyorum ekranı..kafayı yıyıcem nerdeyse..hatta geçenlerde 19:06 olan saat tak diye 19:07 oluverdi..yok artık ali sami..ulan olur mu be bı sanıye ile..saate bakmaktan korkar oldm vallahi..skcm ne kadar cep telefonu saatı varsa..4-5 kere 19:07'de yakaladıktan sonra saatimi 4 dakıka gerıye aldıgım bıle oldu..19.03 te yakaladıgım zaman Helal be ne de olsa Beşiktaşlıyız diyorum ıcımden..Ama artık saatimi 19:07 de bakma gıbı bı ıhtımalım yok..Kurdum alarmı 19:03'e en temızı..stres falan kalmadı..

hiç hoş değil.

Geçenlerde nası olduysa gunduz vaktı uyumusum..aslında ben gunduzleri uyuyamam..uyanıp pcye oturdugumda klavyeye boza döküldüğünün farkına vardım...nası oldu bu iş anlam veremıyorm..boza da dokulurmu be kardesm deme cunku dökülüyomus..ustelık yarısını içip unutmusum..ve tusların calısmadıgının farkına vardım..boza %2 oranında alkol ıcerırmiş..bunuda sımdı ogrendm..

%2 alkollu yarım lıtre boza ıctım dıyelım..0.5x %2 = bünyeye 10 gr alkol girdi demek oluyor..yanı yasal lımıtı aşmamıstık..nası oldu da ben gunduz vaktı uyuya kaldım acaba ?len yoksa sarhos olupta mı sızmıştım ben ¿

sorun o değildi bişeyler yazmak zorundaydım..ama klavyenın tusları calısmıyordu..a4 kagıdına yazmaktan baska çağrem de yoktu.uzun zaman olmustu a4 kagıdına uzunca bıseyler yazmayalı..teknolojıye kendimizi o kadar kaptırmısız ki..yazamıyodum resmen dehşet bı kol sızlaması vardı..ardından belırgın bı sekılde kaslarım agrıdı..en son ne zaman uzunca bıseyler yazmıstım dıye gerıye donup baktıgımda, hatırlayamadm..kısa bı zaman zarfından sonra yazabılıyodm artık :)yazım bıtmıstı..yazıyı gozden gecırdıgımde sozcuklerde sesli harflerı eksık yazdığımın farkına vardm..pc ıcın ne kotu bi seymıs dedım kendı kendıme..yazı bıttıkten sonrada klavyenın tusları kendıne gelmıs ve artık calısıyordu..uzulsem mı ? sevinsem mi ? bi karar veremedim..

artık amacı dısında kullanmaya basladık..geceleri de gece lambası gorevı gorur oldu..acaba var mıdır blgısayarını gece lambası olarak kullanan bırı..eğer varsa yazsın suraya Allah askına..en az thomas alva edison dan once ampulu bulan ılk kısı olarak delice sevınecegımı ıddia edebılırım..

20 Şubat 2009 Cuma

paşa paşa geliyoruz.

Hafta sonu kasımpaşaya org varmış..sezona bomba gibi başlayan ve herkesi dumur eden takımımız ligde düşme potasına kadar geriledi..böyle maçları her zaman kazandığımızı bilirim..Kasımpaşaspor herkesin gözünde bankoların bankosu gözüksede güngören bu sağı, solu belli olmaz :) haber bültenlerinde meteoroloji hafta sonunun soğuk ve yağışlı geçiçeğinin açıklamasını yaptı..1 haftadır aralıksız yağmur yağdı nerdeyse barajların doluluk oranı ne alemde acaba artık o barajlar dolmamışsa kesin sızma falan vardır..deliktir o delik..
hava böyle buz gibi olunca istanbul daha güzel gözüküyor gözüme.buz gibi havayı içine çekmek, atkıları boyna sımsıkı sarıp insanları ve maç saatini beklemek bi hoş oluyor..tabi Allah evsiz, barksız olanlara yardımcı olsun hakikâtten zor onlar için..
Ge-li-yo-ruz bakalım inceden..Allah utandırmasın..

aman teyzecim sakın :)

Toplu taşıma araçlarına bindiğimde ilk işim kaldırılması zor olan bi yere oturmak oluyor bi de uyuyor numara yapıyosam insan kaldırmaya kıyamıyor :) geçen yaşlı bi teyzemiz bindi dolmuşa, bastonuyla orta kenarda oturan liseli genç kızın ayaklarına ard arda 2 kere dokundurdu/vurdu''kalk kalk'' diyerekten..şu sıralar elinde bastonuyla birini görürsem, gelip beni de bastonuyla taciz ederek kaldıracak diye pimpirikleniyorum..

19 Şubat 2009 Perşembe

Seni unuturmuyuz sandın?!!

Küçükken arı ve sineği kıbrıt kutusuna kapatır, kapıstırırdm..sonuc olarak ikiside ölüverirdi...adaletini sevdiğim dünya..arı diyince aklıma bi anım geldi..rahmetlıyi analım bari..nur içinde yatsın..Geçen yaz beni ilk defa arı sokmuştu..üstelik kalabalık bı ortamdaydı küfür etmemek için kendimi zor tutmuştum..bi garip sesler cıkardığımı hatırlıyorum..dehşet bi kol sızlaması ve ardından belirgin bi şekilde şişlik meydana geldi..işin bu kısmında değilim bi yerde okumuştum ne kadar doüru bilemem..arılar birini sokup iğnesini bıraktıktan sonra çok az bi zaman zarfından sonra ölüverirlermiş..resmen intihar etmişti yani..karmakarışık oldum.ilk kez bi canlı, benim için bilerek ölmüştü..üstelik benim gibi boktan bı herif için..

görmeyeyim sizi oralarda.

Bakırköy ve istiklâle ne zaman gitsem her gidişte bir tanıdık görüyorum..eğer ki göz göze gelmezsek yoluma devam ediyorum.o kalabalık arasında karşı-karşıya ya da göz-göze gelmedikçe istifimi bozmuyorum.her zaman oluyor nedense.bu olay sadece bende mi var merak ediyorum ¿

12 Şubat 2009 Perşembe

hadı bakalım, demet akalın

Uzun zamandır niyetlenir dururdum..
ve her zaman ''boşver b'ooluum napıcan blogu'' seklınde ertelerdım..
oysa neyi erteliyosam elimin altındayken
madem ''Larry Page'' davet etti bizi..
kırmakta olmaz..
biraz geciktik ama kusurumuza bakmaz inş..
artık canımız sıkılınca yazı yazıp vakit geçiririz..
hatıra olur..
Bu akşam ilk adımı attık, açılışa bekleriz..
maksat girişi yapmaktı..
zor olan kısmı hallettik diyebiliriz..
şşşt sana diyorum birader..
biiiz geldikkk
top bizim bizde oynuyoruz..
merabalar, hoşgeldiniz vs gibi kutlama msjları istemiyorum..
beni izlemeye koyulun yeter..
hani yok mu ikram ? yok mu bişeyler ?
neyse hadi anacıım görüşmek üzere..